Perşembe, Eylül 28, 2023
23.9 C
Hassa

Hatay’ın Uyuyan Volkanı ‘Koruhöyük’ Ne Zaman Uyanacak

Şu anda dünya çevresinde binlerce volkandan yaklaşık 550 tanesi aktiftir. Her yıl 50-65 tanesi zaman zaman faaliyete geçmektedir. Bir kısmı da aktif olmasına rağmen suskun olarak beklemektedir.

Türkiye’de onbeşe yakın insanlık tarihi içinde faaliyete geçmiş volkanlar bulunmaktadır. Ağrı, Süphan, Nemrut, Tendürek ve Hasan dağı bunlardan en bilinenleridir. Hatay’ın il sınırları içinde de aktif bir volkan olduğunu ve bunun 1222 yılında faaliyete geçtiğini biliyor muydunuz?”

Prof Dr Şükrü Ersoy,  Yıldız Teknik Üniversitesi, Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı

Koruhüyük volkanı nerededir?

433 metre yükseltisindeki Koruhüyük tepesi, Hatay ile Gaziantep sınırında, Hassa ilçesinin doğusunda Tahtaköprü barajının ise güneyinde yer almaktadır. Tam Suriye sınırında bulunur. Uyuyan henüz keşfedilmemiş bir volkan serisidir. Sinder konisi şeklindeki bir volkandır. Jeolojik olarak levha içi bir volkandır. Hatay (Karasu) grabeninin doğu sınırında Ölü Deniz Fay Zonunun üzerinde yer alır. Konum itibariyle 36.81 kuzey, 36.61 doğu koordinatları üzerinde yer almaktadır.

Sinder konisi nedir?

Cüruf (Skorya) konisi de denilen bu volkan, tefra denilen volkanik molozun oluşturduğu dik konik bir tepeden oluşur. Bu konilerin zirvesi yüzlerce metreye varabilir. Üzerinde bir krater vardır. Volkan püskürdüğünde içindeki bol miktardaki gazla birlikte çıkar. Çıkan lavlar çok ani olarak soğuduklarında içlerindeki gaz boşlukları kapanamaz ve delikli bir cam görüntüsündeki volkanik kayaçlar oluşur. Püskürmenin son evresinde magmanın gazı tükenir ve lav fıskiyesi durur ve malzeme krater içinde kalır ve baca tıkanır. Geriye kalan volkanik malzeme gevşek, tutturulmamış ve bol delikli dağılan bir artıktır. Cüruf konisi tabanındaki kısımda bol miktarda oyuk, boşluk bulunur. Bu nedenle su hazneleriyle dolu olabilir. Çok az yoğunluğa sahip cüruf malzemesi adeta su üzerinde yüzen bir mantar gibi davranır. Böylece koni çevresindeki lavlar ağır ağır ilerler. Eğer krater yarılırsa, amfi tiyatro ya da at nalı biçimli bir şekle bürünür.

Koruhüyük volkanı nasıl oluştu?

Cüruf konileri aslında Kalkan şeklindeki büyük volkanların eteklerinde çok sayıda parazit koni olarak oluşur. Fakat Hatay sınırları içindeki Koruhüyük volkanının oluşumu farklı bir mekanizmayla gelişmiştir. Bu volkan, Hatay’ı güneyden kuzeye kesen, aslında ta Kızıldeniz’den başlayıp Ölü Denizden geçen ve Suriye’den ülkemiz sınırlarına içine giren 170 km uzunluğundaki büyük deprem zonu olan Ölü Deniz Fayı üzerindeki yarıktan çıkmıştır. Ölü Deniz Fayı aslında Hatay’ı kıtasal anlamda da ikiye bölmektedir. Yani bu fayın doğusunda kalan kısım Arap levhası dediğimiz jeolojik olarak ayrı bir kıtaya ait iken; batısında kalan, Amik-Karasu çöküntü havzasından sonraki dağlık kesim ise Afrika kıtasına aittir. Bu anlamda medeniyetlerin beşiği Hatay’a bir yeni özellik ve güzellik daha katabiliriz ki, o da “Hatay kıtaların birleştiği yer”dir. Bir başka deyişle bir dönüşüm (transform) fay olan Ölü Deniz fayı boyunca Hatay’ın batı kısmı her yıl birazcık güneye ötelenmektedir. Tabi bu fayın doğusu da kuzeye itilmektedir. Arap levhası oldukça yavaş (5mm-1cm/yıl) hareket etmektedir.

Koruhüyük volkanı kayıtlara göre en son 1222 yılında faaliyete geçmiştir. Daha önceki aktivitesi konusunda fazla bir bilgi yoktur. 1222 yılında yani kabaca 800 yıl önce püsküren bu koninin faaliyeti sırasında burada yaşayan insan toplulukların bundan nasıl etkilendiği tarihsel olarak araştırması gereken bir konudur. Çünkü insanlar deprem, tsunami, tufan, kasırga, heyelan, göktaşı ve volkanik faaliyet gibi doğal afetlerden maddi ve manevi olarak ciddi bir biçimde etkilenmişlerdir. Uygarlıklar zaman zaman doğa afetleriyle tarihten silinmiştir. Hatta öyle ki tek tanrılı dinlerden önce doğa güçlere tapan animist topluluklar güneşe, volkana taptıkları bilinen bir gerçektir. Bu etkileşim sadece sıradan insan topluluklarını değil aynı zamanda filozoflara da yansımıştır. Dünyanın yaradılışını sorgularken her şeyin başlangıcını suda, toprağa, ateşte, havada arayanlar olmuştur. Koruhüyük sinder konisi faaliyete geçtiği sırada çıkardığı gaz, toz, kül, lav, ateş fıskiyesi görenleri mutlaka korkutmuştur. Patlama ve püskürmenin kaynağı, büyük olasılıkla ahlaki çöküntü nedeniyle tanrının bir gazabı olarak yorumlanmıştır. O sıradaki yağmurlar bu tozlar nedeniyle kırmızı vs gibi farklı renklerde yağabilir. Farklı yağmur rengi bile insanlar tarafından farklı algılanabilir. O yıllardaki tarihi kayıtları bu gözle, tekrardan çok dikkati olarak incelenmek gerekir.

Hatay’ın Leçe Taşları

Delikli, siyah renkli inşaatlarda kullanılan bazalt taşın Hatay yöresinde leçe taşı adı verilmektedir. “Leçe” adı bilimsel bir taş adı değildir. Sadece yöresel bir adlandırmadır. Genellikle siyah, kızılımsı renkli gözenekli bu volkanik kayaçlara cürufumsu bazalt adı verilir. Deliksiz ise sadece bazalt demek yeterlidir. Bazalt bazik bir magma ürünüdür. Genellikle akışkan olur. Hem karalarda hem de deniz tabanlarında bulunabilir. Hatay’daki bazaltların büyük bir kısmı fay kırıklarından çıkmaktadır. Bu tür kayaçları Hatay –Adana yolu üzerinde de görmek olanaklıdır. Gözenekli olması nedeniyle ısı yalıtma özelliği de bulunmaktadır. Yine sıkça kullanılan “leçelik” kelimesi ise bir anlamda “taşlı tarla” demektir. Eskiden değirmenlerde, zamanlarda evlerimizde sıkça kullanılmış olan tahıl öğütmeye yaran üst üste gelen tekerlek şeklinde öğütme taşlarının kökeni de delikli bazalt taşlarıdır. Bunlar bulgur ve aşurelik buğday öğütmede kullanılan dibek taşları olarak da bilinir.

Koruhüyük Sinder Konisi Jeoturizm ya da JeoPark alanı olabilir mi?

Turizm, artık üç “S”, yani Deniz (Sea), Kum (Sand) ve Güneş (Sun) parolasından sıkılmış yeni eğilimlere girmiştir. Artık insanlar ekolojik turizme yönelmektedir. Jeoturizm de dünyada sıkça bilinen ve uygulanan bizde ise yeni yeni duyulan bir turizm şeklidir. Peri bacaları, çağlayanlar, mağaralar bu turizm şeklinin en bilinenleridir, ama gözümüzün önündeki çok değerli doğa varlıkları jeolojik değerine rağmen silik görselliği nedeniyle değerlendirilmemektedir. Türkiye ve özellikle de Hatay bu jeolojik değerler konusunda çok zengindir. Uygarlıklar beşiği Hatay’ın toprakları da, kayaçları da geçirdiği jeolojik süreçler nedeniyle çok kıymetlidir. Her yıl bunları görmek için Dünya’nın önemli bilim insanları buraları ziyaret eder ve sessizce giderler. Sözgelimi, şu anda Atlantik okyanusunun tabanında aktif magmatik kayaçlar (ofiyolitler) eksiksiz ve tam olarak nerede görünür, diye sorsalar. Hatay deriz. Türkiye’nin hemen hemen en yaşlı (600 milyondan daha eski, belki de 1 milyar yıl) kayaçlarından bazıları Hatay’dadır. Dünya’nın en önemli deprem zonlarından olan “Ölü Deniz fayı” Hatay’dan geçmektedir. Şimdi sakin olan Koruhüyük Sinder konisi de aktif. Jeoturizm açısından değerlendirilmesi gereken volkanlardır.

Bu makale Hatay Keşif Dergisi’nin Aralık 2013 ve 78 sayılı tarihli nüshasında yayınlanmıştır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON BAŞLIKLAR

POPÜLER

Yazıyı Paylaş:

Abone Ol

Benzer Başlıklar
İlgili

Doğa tutkunlarının yeni keşfi ‘Saklı Cennet Şarlağan Şelalesi’

https://www.facebook.com/watch/?v=1453407128511045 Amanosların terörden temizlenmesi, Türkiye’nin cennet köşelerini yeniden keşfedilmesini sağlıyor....

Büyük İskender’in kurduğu Küçük İskenderiye

1960’ların başından beri İskenderun’a yolum uzanır. 1960’larda dahi tarihi...

Sanayinin Mega Koridoru: Hassa OSB

329 sicil numarasıyla mega sanayi koridoru olarak zincire dahil...

Müslümanların Anadolu’da bulanan ilk ibadethanesi ‘Habib-i Neccar Camisi’

Hatay’ın merkez Antakya ilçesinde bulunan Anadolu‘nun ilk camisi ünvanını taşıyan Habib-i Neccar camisi. Müslümanların Anadolu’da...

Hassa’da Çiriş Zamanı

Baharın müjdecisi ve şifa deposu olan çiriş, Hassa’da semt...